Diş hekimliğini, gerçekten elimden gelenin en iyisini yaparak, öncü olarak, kimse dijital diş hekimliğinin D’sinin farkında değilken bunun için yurt içi, yurt dışı eğitimler alarak, doktora ve uzmanlık yaparak, adı sanı bilinir bir klinik sahibi olarak yürüttüm. Burası hem hekimlikti benim için hem de iş kadınlığı idi. Çoğu hayalim aslında gerçek ile buluşmuştu. Harika yıllar geçirdim. Ailem doktor olmamı istemiş, babam da diş hekimliğinin avantajlarından bahsedip gönlümü çalmıştı ve ben diş hekimi olmuştum. Onları da mutlu etmiştim.

Ben sanatsal bakış açısı yoğun, kendini gerçekleştirmeyi seven, öncü olan, rol model olan, özgürlüğüne düşkün biriyim. Yıllar geçtikçe, adım duyuldukça, diş hekimliği sektörü kanlı bir okyanusa döndükçe, verdiğim röportajdan tutun, patentini alıp marka yarattığım klinik ismime kadar, şahsi instagram hesabımda klinikte bir kahve içerken fotoğraf koymama kadar her yaptığımla göze battım. Göze batmak, bana göre örnek oluşturmaktı J Onlara göre rahatsızlıktı. Kişi kendi beceremediği her şey için karşı tarafı düşman bellermiş, bilmiyordum, öğrendim.

Ben enerjisi yüksek, hayatı seven, başına binlerce dert gelmiş, hepsinin içinden vardır bir yolu diye geçen, tek güvendiği kendi kalbi ve dürüstlüğü olan, kendine yatırım yapmayı çok seven, özgürlük değeri yüksek biri olarak daha çok bu sektörde kalamazdım. Enerjimi egoları tatmin etmek için harcayamazdım. Özdeğerim yüksektir, o kadar ki kocaman bir yapıdan bir gecede vazgeçecek kadar. Vazgeçerken de güvendiğim hiçbir şey yoktu.